24 Eylül 2011 Cumartesi

yok yok

Küçükken evde Fransızca bir çocuk kitabımız vardı. Yok-Yok isminde bir kahramanın maceralarını anlatıyordu. Sanırım. Resimlerinden anladığım ve aradan geçen 25 yıla rağmen aklımda kalan bu. Tabi Yok-Yok benim için Türkçe anlamını hiç yitirmedi. Yok yok, hayır hayır. Annem de hikayeyi hiç Türkçe anlatma zahmetine girmedi, bizim de doğuştan çat pat Fransızca bildiğimizi umuyordu sanırım. Fakat durum böyle değildi.
Bugün ben şu 30 yaşımdaki halimle (hamile halimle der gibi oldu, 30 yaşın ne hali varsa artık) her yok yok dediğimde aklıma geliyor.
Arayıp sormak gerek belki de - yokyok.
Belki o da düşünmüştür bunu - yokyok.
Hata bendeydi - yokyok.
Ondaydı - yokyok.
İyi bir içmek lazım - yokyok.
Çok içmek lazım - yokyok.
Hatasız kul olmaz - yokyok.
Yarın gidip tıksırana kadar içeceğim - yokyok.
Başımdaki kırmızı salak başlık giderek aptal kırmızı başlıklı kız pelerinini andırıyor -yokyok.
Hiçbir şey anlamıyorum - yokyok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder