11 Temmuz 2011 Pazartesi

kendimi açık etmekten korkuyorum şarkı söyleyerek!

Sesim kötü diye değil. Sesim de kötü, o ayrı. Bu şarkıda replay'a bastığım kadar hayatta yırtmayı deneseydim en az 10 kere yırtardım. Esas nokta bu. 
Fakat şimdi şarkı bende yırtıklar yırtıyor, tırtıklar tırtıyor. 
Detay vermek istemiyorum, babamın da azarı çektiği gibi çok sosyal bir paylaşım. Hahha! Şimdi hatırladım ki, bu sosyal paylaşımımın okuru yok henüz. Olmasına da benim cesaretim yok gibi. Kendim yazıp kendim okuyorum. 
Burada şarkıyı 'replay' ediyoruz (bu ne demekse/anladın sen onu).
Bak bu melodi! Pencereden baktıran, perdeyi kapattıran, yorganı başına çektiren, nefes aldırmayıp burnunu dışarı çıkarttıran, başını ağrıtan, içini sızım sızım sızatan, replay ettikçe kollarını uyuşturan...
Baba özür dilerim ama bokshitfuck&hela! Devamı da geliyor: Böyle cilveli kaderin ağzına hay bin sıçmık! 



yürüyordum, kollarım yanıma sarkıp sallanıp sarsılıp omuzlarım
başım dengede, tam ortada; bir sağa, meleğe; bir sola, şeytana
daha gün ağarmadan kulak kabartırken zamanın tik taklarına
sesi içime girdi ağzında gevelediği ve sayıklamaları yankılandı karın boşluğumda
yeme o elmalardan; kırmızı değil, yeşil değil, sarı değil 
tırmanma o ağaçlara, uzun değil, güçlü değil, içten değil
ayağı ayağıma dolandı da burkuldu ayağım ve sendeledim işte

işte tam burada hissediyorum ıslığının nemli nefesini
neşeli terliklerimi yere vurup acıtarak topluklarımı
açtım pencereyi ve içeri aldım bir kedinin gölgesini
kedinin patileri sertleşmiş ağacın dalında, toprağın taşında
kuşun kanadı kalmış çizgi gibi ağzının kenarında
salıverip kuş yerine uçurtmamı 
ipini bıraktım, gitmek için arkasından
yukarıya doğru, bir yürüyüş yolu bulursam izinden, kokusundan

görseller:
http://tcpc.blogs.com/openpath/2010/11/love-and-fear.html
http://imageshack.us/photo/my-images/163/uurtma.jpg/sr=1

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder